Gürültülü Yalnızlık
Gürültülü Yalnızlık Hašek, Čapek ve Kundera ile beraber yirminci yüzyılın en önemli Çek yazarlarından Bohumil Hrabal’ın otobiyografik başyapıtı. “Otuz beş yıldır atık kâğıt işinde çalışıyorum, bütün love story’m bu benim.” Hidrolik presinde yıllarca atık kâğıt ve ıskarta kitap presleyerek gayriihtiyari mürekkep yalamış bilge ve berduş bir adamın kitaplarla, geçmişle, halesini yitirmiş dünyayla trajik ama bir o kadar da komik “aşk hikâyesi”. İhtiyar Haňťa’nın hurda kâğıtlarla dolu mahzeninde daldığı hayaller ve düşüncelerle, çalışırken içtiği biralarla, Prag sokaklarında ve birahanelerinde yâd ettiği hatıralarla gitgide kalabalıklaşan bir yalnızlıkta uzadıkça uzuyor farfaracı tiradları. Lao Tzu ve Kant, Talmud ve Alman filozoflar, Antik Yunan ve modern Prag… Çingene kızı ve aziz heykelleri, sanat felsefesi profesörü ve lağım fareleri… Tarihin ve toplumun uzak uçları birbirine kavuşuyor Haňťa’nın dolambaçlı monologlarında. Yaşayarak okunmuş ve okuyarak yaşanmış bir ömrün bilgelik ve mizah dolu anlatısı Gürültülü Yalnızlık. “Flaubert Bilirbilmezler’i yazmak için iki bin kitap okuması gerektiğini söylemişti. Hrabal’ın ise büyük kitaplarını yazmak için –bundan eminim– iki bin insan tanıması gerekmişti.” – Jiří Kolář Çeviren Elif Gökteke Notos Edebiyat-Roman
Reviews
Irem@merixien
Eylül Görmüş@eylulgormus