Tekerleksiz Bisiklet
Bir kitabın adı “Tekerleksiz Bisikletler” olabilir ama kitapta bir kez olsun tekerlekli ya da tekerleksiz bisikletlerden söz edilmeyebilirdi; yine de kitap, ancak bu başlıkla bütünlüğe kavuşabilir, gerçek anlamını bu sayede, gökyüzünde uçan, tekerlekler yerine kanatları olan ve eksik tekerleklerini asla aramayan, hatta tekerleklerin gereksizliğini kanıtlayan bu imge sayesinde kazanabilirdi. Bir öyküden neler çıkarıldığında hala öykü olmayı sürdürür? Yüklemsiz öykü olur mu? Sıfatsız zarfsız öykü olur mu? Bir romanın belirli sayfalarından seçilecek cümlelerle romanın özünü yansıtan bir öykü yazılabilir mi? Bir öykü ne kadar yoğunlaştırılabilir? Tekerleği olmayan bir bisiklet “gider” mi? Cem Akaş, Tekerleksiz Bisikletler’de bir araya getirdiği eksiltmeli öykülerinde deneysel arayışlarını sürdürüyor.