Heinrich Mann

Tebaa

Irem

“Fakat adam haklı olduğu sürece Bismarck’ınızın peşinden gittiniz mi peki? Sizi zorla peşinden sürüklemek zorunda kaldı ve hep onunla ihtilaf içinde yaşadınız. Ancak şimdi, onu aşmanız gerektiğinde, artık dermansız gölgesine sığınıyorsunuz! Çünkü sizin milliyetçi metabolizmanız cesaret kıracak kadar, ağır çalışıyor. Siz büyük bit adamın varlığını idrak edene kadar artık o büyük olmaktan çıktı.”

Okurken insanda devamlı olarak tokatlama isteği uyandıran baş karakter Diederich Hessling. Kendisi o dönem yükselen milliyetçilikle beslenen, güç sahibi olmak isteyen üst orta sınıf almanlarda görülen; oportünist, sahtekar ve iki yüzlü yapıların tamamının toplanmış hali adeta. Kağıt fabrikasının veliahtı konumundaki duygusal açıdan zayıf, fiziksel olarak yetersiz - ne olacak bu çocuğun sonu diye düşündürten- konumdan sonrasında dönüştüğü “şeye” kadar geçen süreç ve bu süreçte çevresindekilerle olan enteresan iletişim ve ilişkilerini takip ediyoruz. Sanırım yakın zamanda okuduğum en lanet, sevimsiz, kötü kalpli karakter oldu Diederich. Özetle, ruhsal ve fiziksel yönden yetersiz lakin toplumsal konumu itibari ile güç elde etmeye yakın kişilerden, şiddetin de desteğiyle, nasıl itaatkar ve kötücül bir sınıf yaratabileceğinin en iyi anlatımı. Eğer hiciv seviyorsanız ve sinirlerinize güveniyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun.

Tebaa

Reviews