Sakatlık ve Kentsel Mekân

Sakatlık ve Kentsel Mekân

Kentler tanımlanırken heterojen bir yapılarının olduğu vurgulanır. Oysa kentler yeti yitimli bireyler için homojendir, içinde kendilerinin olmadığı. Kentlerin homojenliğini-heterojenliğini mekânlar üzerinden okuduğumuzda, “normal” bedenlere göre yapılandırılmış, tasarlanmış kentsel mekânlarla karşılaşıyoruz. Homojenliği bozan “normal” olmayan bedenler ise evlerde veya “normal olmayan” bedenler için yapılmış olan kapatma kurumlarındadırlar. Kentlerin sokaklarında, parklarında, fabrikalarında, bürolarında, okullarında çok az görüyoruz veya hiç görmüyoruz. Buna karşın, sağduyumuz bize göremediklerimizin, duyamadıklarımızın olduğunu söylüyor. Kent içindeki eksikliği sağduyumuz ile biliyoruz. Onun için soruyoruz; “Her 3 Aralık’ta medya aracılığı ile varlığından haberdar edildiğimiz yeti yitimli bireyleri 3 Aralık tarihi dışında neden görmüyoruz? Nasıl bir “hokus pokus”la bu bireyleri görünmez hale getiriyoruz?
Sign up to use