Reviews

bir günde bitirdim o kadar akıcı ve orijinal bir kurguydu ki defalarca ama defalarca kez okumak istiyorum. tüm karakterlerin oluşumu müthiş çizilmişti, bir dakika önce nefret ettiğin her karakter üç dakika sonra favorin oluyor. altan'ın çoğu kararı onu sonuna sürükledi. rin'in başkaldırısı... öyle müthişti ki okuduğum en güçlü kadın karakter. harika bir yol izliyor içinde. kitay'ı da hep çok sevdim ama ateşi kontrol edebilen bir dostunun eninde sonunda düşmanlaşacağını bilmesi gerekiyordu, savaşta bazen iyi niyete yer yoktur anlayışını kendi öz hanesi çizmişken bir de. nezha... sadece ölmemiş olmasını diliyorum. favori karakterim rin ve oydu başından beri. üstadlardan irjiah'ı çok sevdim ama sonu maalesef... bayağı kötü oldu onun için. jiang çoğu kez dile getirildiği gibi ödleğin teki. onun yerine jun'u seçmesini yeğlerdim. her sayfa gittikçe akıcılaştı ve her sonraki sayfayı o kadar çok merak ettim ki sonu hakkında düşünmedim bile. komuta rin'in elindeyken neler yapacağını merak ediyorum. müthiş bir destandı.




Highlights

ama rin bayrağın ötesine, sanki omurgası hiç zedelenmemiş gibi, generalin kargısı onu deşip geçmemiş gibi kendi ayaklarının üstünde yürüyen çok açık tenli ve güzel gözlü bir çocuğa dikmişti gözlerini.
nezha bakışlarını hissetmiş gibi başını kaldırdı.
ay ışığında göz göze geldiler. rin'in kalbi hop etti.
ejderha savaş lordu çağrılarına cevap vermişti. yedinci bölük buradaydı.
"tuzak değil," dedi.*
YİN NEZHAAADS SADAHSBCBNXANCS agasgdavgd RRRRRR AGAGAGAGGAGAG DEAGXBHSJMCLS rrrrooaaaRRREHESHHS canım aşkım balım peteğim

"tedbir, korkaklıktan farklı bir şey," dedi raban. "ayrıca, sunzi köşeye sıkışmış bir düşmana asla saldırmamanı da söylüyor. çünkü mümkün görünenden fazlasıyla savaşırlar. çünkü köşeye sıkışmış bir düşmanın kaybedecek bir şeyi yoktur."*

"anlat bana," dedi altan.
kâhin ona döndü. "üç şeyin gerçekliğini görüyorum. bir: savaşın eşiğindeyiz."
"bunu biliyorduk," dedi altan ama kâhin lafını kesti.
"iki: sevdiğimiz bir düşmanımız var." altan katılaştı.
"üç: tyr düştü."
altan zorla yutkundu. "bu ne demek?"
kâhin elini tuttu, dudaklarına götürüp öptü. "her şeyin sonunu gördüm," dedi.
"dünyanın şekli değişti. artık tanrılar, uzun zamandır yapmadıklarını yapıyor, insanların arasında yürüyor. tyr dönmeyecek. tuhaf çocuklar artık yalnızca sana itaat ediyor."
altan nefesini yavaşça verdi. keder ve rahatlama duydu. komutanı yoktu.
hayır. komutan, oydu.

"bunu neden yapıyorsun?" diye fısıldadı tyr.
"av, avcının eylemlerini sorgulamaz," diye tısladı su daji olmayan şey. "ölüler, yaşayanları sorgulamaz. ölümlüler, tanrılara meydan okumaz."
"senin için öldürdüm," dedi tyr. "senin için her şeyi yapardım."
"biliyorum," dedi ve tyr'in yüzünü okşadı. sesi hüzünlüydü ve bir an yine imparatoriçe'nin sesine benzedi. renkler soldu. "hepiniz aptaldınız."