Reviews

Satranç'tan sonra Korku'yu tavsiye üzerine okudum. Bir o kadar güzel, duygu betimlemeleri derindi. Korkuyu ve şaşkınlığı iliklerime kadar hissettim.

Satranç'tan sonra Korku'yu tavsiye üzerine okudum. Bir o kadar güzel, duygu betimlemeleri derindi. Korkuyu ve şaşkınlığı iliklerime kadar hissettim.

satranç kadar güzel değil, onu söyleyeyim. beklentiler artmasın okumadan önce. hikayenin kendisi ve işlenişi oldukça güzel, zaten stefan zweig'in insan psikolojisi ve tahlilleri konusunda usta olduğunu söylesek yanlış olmaz. yine de sonu biraz hayal kırıklığıydı, daha çarpıcı bir son bekliyordum. behçet necatigil çeviride döktürmüş, söylemeden olmaz.

Yaşamı çok rahat olan sorumsuz bir kadın. Evli, iki çocuğu var. Kocası varlıklı ve anlayışlı. Sıkıntıdan sevgili yapıyor kendisine ve bir kadının şantajına maruz kalıyor. Beceriksiz, telaşlı tepkiler veriyor ve zor durumunu yönetemiyor. Hayatı alt üst oluyor. Korkunun bir boyutundan diğer bir boyutuna sürüklenip duruyor. Yazar, korkuyu çok güzel anlatıyor. Bir suç işlediğimizde onun ortaya çıkması ihtimalinin verdiği korku, suçun cezasını çekmekten daha ağır bir bedel olmaktadır.



















Highlights

Irene bu sözcüklerin tınısında gizli olan anlamı anladığını sandı. İster istemez kocasına yaklaştı, sözcüklerin dilinin ucuna geldiğini hissediyordu, Irene’yi böylesine ezdiği belli olan yükü bir an önce üstünden almak ister gibi kocası da ona doğru ilerledi. O sırada kocasının bakışlarını gördü, içlerinde itiraf isteyen bir hırs, Irene'nin varlığındaki bir şeye karşı yakıcı bir sabırsızlık vardı.
İtiraf İstemek

Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Belirsizlik