Feminizm Kendi Arasında
“Kahraman kadın olduğunda, yolculuk hikâyeleri mutlu sonla bitmez pek. (…) Kadınların yolculukları ta baştan, bir kadının yola çıkmasının uygunsuzluğundan itibaren zordur. (…) Zordur, canavarlarla savaşırken bile bir yandan dökülen kanı temizlemeleri, dağınıklığı toparlayıp korkanları yatıştırmaları, yaralılara el uzatmaları gerekir… Yürüyüp gidemezler, gitseler, akılları arkada kalır. (…) Bana öyle geliyor ki, yola çıkan bir kadınsa, geçip gitmiyor da bir parçası hep geride kalıyor. Yani sadece aklı kalmıyor, izi de kalıyor. Diyelim kendisine büyülü iksiri verecek yaşlı cadıyla karşılaştı, iksiri alıp yoluna devam etmiyor da kadınla konuşuyor, ona anlatıyor, onu dinliyor. (…) Sadece kahraman dönüşüp büyümüyor, yola, cadıya da bir hatıra bırakıyor. ‘Kendine kahraman’lık kadınlara göre değil. ‘Kadın kadının yurdudur’ sözü, bana hep böyle bir anlamı düşündürüyor.” Aksu Bora’dan feminizmin tartışma gündeminde yolculuk yapan yazılar... Geze geze, baka baka. Türkiye’de kadın hareketinin ve feministlerin 1980’lere uzanan deneyimini hatırlayarak... Kadınların temsili meselesinde “bütün kızlar toplandık” havasının dışına çıkarak... Kadın “tiplemelerini,” kadın “karakterleri” ve kadınlarla ilgili bütün “tasnifleri” kurcalayıp, neyi anlattıklarına veya neyi anlatamadıklarına bakarak... Dünyanın dört bir yanından bambaşka kadınların deneyimlerine neşeli bir merakla açılarak... Feminizm Kendi Arasında, eleştiri ve özeleştiriyi, değer bilmenin ve takdir etmenin sevinciyle birleştiriyor.