Açıkdeniz Dergisi Sayı:5 / Temmuz 2022
Bir tercihin serencâmı Hayat artık ‘kutularda’ yaşanıyor. İnsanların ev-işyeri-taşıt, gözlerinin ise bilgisayar-televizyon-telefon ‘kutu’larına hapsolmaya başladığı bir zaman dilimindeyiz. Kâinattan kopuş, tabiata yabancılaşma bugünlerin belki en büyük yoksunluğu... Açıkdeniz engin ufuklara doğru yola çıkarken, bu duruma kendimizce bir itiraz ve cevap olarak, kapaklarımızda her sene âlemler içinden bir âlemden imgelere yer vermeyi düşündük bu yüzden. Kâinata yabancılaşmaya karşı bir direniş olacaktı bu. Dergimizin hazırlık aşamasında, yayın kurulumuzda bu düşüncemiz bir adım daha ilerledi. İlk senemizde her ay hayvanlar âleminden enstantaneler sunmaya karar vermiştik. Bu görseller, o sayının ana konusu ile bir şekilde irtibatlı hale gelemez miydi? İlk sayımızdaki penguenler, açık denizlerdeki o şevkli halleriyle, gençlikteki enerji ve heyecanı çağrıştırdılar bize. İkinci sayımızda aynı yaprağın üstünde olmalarına karşılık âdeta birbirine küsmüş haldeki uğurböceklerini, ‘toplumsal gerilim’e dair latif bir uyarı gibi gördük. Üçüncü sayımızda ‘sevgisiz din dili’ni çalışırken, arkadaşının ayağına basarak ‘hiddetle’ konuşan kuş çekti dikkatimizi. Dördüncü sayıda, harikulâde sarı rengi içinde bir papağan, tarih konusunda bitimsizce tekrarlanan ve çoğu da yanlış ezberleri aklımıza getirdi. Papağanın insan gibi konuşması harikulâde bir durumdu ama, hele ki yanlış ezberleri papağan gibi tekrar insana asla yakışmıyordu. Ve beşinci sayımız, keskin Doğu-Batı ayrıştırmasını bir kedinin ‘gözlerinden’ değerlendiriyor. Ayrı renkte olup aynı işlevi gören ve ideal görme durumunu beraberliklerinde sağlayan bu gözler, dengeli ve kuşatıcı bir bakışı ilham ettiler bize. İşte kapak tercihlerimizin hikâyesi...