Filozof Olarak Lenin

Filozof Olarak Lenin Leninizm`in Felsefi Temellerinin Eleştirel Bir İncelemesi

Politzer'in Felsefenin Temel İlkeleri neredeyse tüm Marksistler tarafından bilinir ve okunmuştur. Bir zamanlar Marksist bir arkadaşım "felsefe ne değildir diye sorulacak olursa bu kitap örnek gösterilebilir" demişti. Katılıyorum. Neden Felsefenin Temel İlkeleri'yle söze başladım? Çünkü bir zamanlar felsefe de benim için böyle bir şeydi. Ama sonra "Akademi"de eğitim aldıktan sonra felsefenin böyle bir şey olmadığını anladım. Akademiye girmeden önce beynim Türkiye'de aslının suyunun suyu şeklinde zerk edilen materyalizmle (maddecilikle) yıkanmıştı. Ne mutlu bana ki Sokrates'le Aristoteles'le, Platon'la, Hegel'le, Kant'la, Spinoza'yla, Augustinus, Thomas Aquinas, Anselmus gibi azizlerle, "dışardan" Deleuze'le ve diğer pek çok ustayla tanıştım. Aziz Augustinus'a nazire yapacak olursak felsefenin ne olmadığını artık biliyorum. Ama felsefenin ne olduğunu hala bilmiyorum. Ne kadar filozof varsa bir o kadar da felsefe tanımı var, demiş Whitehead. Felsefe, Kant'ın öne sürdüğü gibi bir iddiayı akıl muhakemesinden geçirerek gerekçelendirmek mi? Hegel'in dediği gibi "genel"in düşüncesi mi? Jaspers'in "iddia ettiği" gibi "yolda olmak" mı? Deleuze'ün önerdiği gibi "kavram" mı? Ve daha niceleri... Felsefe ilk çağlardan bu yana her bir filozofun kendi hazinesinden eklediği taşlarla bir mücevher gibi işlenmiştir. Doğrusunu söylemek gerekirse felsefe ve onu "darlaştıran", "genelleştiren" felsefe tanımı her bir olumsuzlanan yanlışın "alıkonarak" aşılmasıyla günümüze, yani "zirve"ye ulaşmıştır. Hegel'in belirttiği gibi, "biz" felsefe dağının tepesinde oturuyoruz. Bizi buraya taşıyan her bir taşın değeri var. Felsefenin Temel İlkeleri'nin bile! Anton Pannekoek: (1873-1960) Hollandalı gökbilimci, Marksist kuramcı ve devrimcidir. Konseyci sosyalizminin önde gelen savunucuları arasında bulunmaktadır. Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızların doğası ve evrimine ilişkin çalışmalar yapan Pannekoek bu nedenle astrofiziğin kurucularından biri olarak da bilinmektedir. Edward Bellamy'nin Eşitlik'ini okuduktan sonra Pannekoek sosyalist olmuş, Karl Marx ve Joseph Dietzgen'in eserlerini incelemiştir. Kısa zamanda Marksist bir yazar olarak tanınmış, Die Neue Zeit gibi Hollandalı ve Alman sosyalist dergilerde yazmıştır. Konsey komünizminin kurucularından biri olarak Hollanda ve Almanya'da radikal solu temsil etmiştir. İsçi konseyleri üzerine çalışmalarıyla ünlüdür. Bu konseyleri işçi hareketinin, sendikaların ve sosyal demokrat partilerin yetersizliklerini aşacak yeni bir örgütlenme tazı olarak görür. Marksist eserlerinin yanı sıra gökbilim alanında da eserler vermiştir.
Sign up to use