Reviews

neden bilmiyorum, öykücülüğünü beğendiğim yazarların romanlarından, romanlarını beğendiğim yazarların da öykülerinden çekiniyorum. sevgi soysal zaten özel bir hayranlık beslediğim bir yazar. hele de onun barış adlı çocuk dışında tüm kurgu eserlerini okumuş olunca, hem öykü formatından biraz çekindiğim, hem de bir diğer garip huyum olan sevdiğim yazarların tüm kitaplarını hemen bitirmeme saplantım devreye girdiği için bu kitabı hayli bekletmiştim. ama bu sene bizim büyük challenge'ımız için yazdığımız "bir kadın yazarın 1950-1980 yılları arasında yazdığı bir kitap" maddesine uygun kitap ararken bu kitaba denk gelince artık zamanı geldi dedim. iyi ki de demişim. kusursuz bir öykü kitabı bana göre. aslında kusursuz olmadığını ispatlamak adına birçok kusurunu sayabilirim. ancak o kusur diyeceğim şeyler de kitabı bozmaya yetmemiş. iyi öyküler ve çok iyi öykülerden* oluşuyor kitap. benim bir öyküde ilk baktığım şey, roman kadar ferah olmayan alanında istediği atmosferi yaratabilmesi ve bunu okura yaşatabilmesi. sevgi soysal bunu çok iyi başarmış. her öyküsünde -bağlantılı olanlar hariç- diğer öyküleri unuttum. bu büyük bir başarı bence. ayrıca bağlantılı öyküler olan öykü kitaplarını da çok sevdiğimi belirtmem gerek. velhasıl ne varsa sevgi soysal'da var. kısacık ömrüne her gün hayıflandığım, iyi ki bu ülkeden geçmiş dediğim muhteşem bir yazar; muhteşem bir insan. *yapı, ay'ı boyamak, eskici.

