Heinrich von Kleist

aus einer Chronik

Michael Kohlhaas

Heinrich Von Kleist

Based on actual historic events, this thrilling saga of violence and retribution bridged the gap between medieval and modern literature, and speaks so profoundly to the contemporary spirit that it has been the basis of numerous plays, movies, and novels. It has become, in fact, a classic tale: that of the honorable man forced to take the law into his own hands. In this incendiary prototype, a minor tax dispute intensifies explosively, until the eponymous hero finds the forces of an entire kingdom, and even the great Martin Luther, gathered against him.

Sercan Y.

Alman edebiyatının önemli ismi Heinrich Von Kleist'in okuduğum ilk kitabı bu oldu. O yüzden üslubu beni epey bir şaşırttı. Bir kitap düşünün her hangi bir şekilde bölümlere ayrılmamış, paragraflar 5-6 sayfa sürüyor. Muhtemelen bu kitabın sıkıcı bir kitap olacağını düşünürsünüz. Oysa Kleist'in öyle bir anlatımı var ki kitabı soluk soluğa okuyorsunuz.. Okuduğum hiçbir yazara benzemiyor, bu kitaba özgü yazar böyle bir anlatım seçmiş olabilir o yüzden yazarın "Locarno Dilencisi" adlı kitabını okuduktan sonra genel karakteristiği hakkında konuşmak daha doğru olacak.. Gene de yazarın bu kitaptaki üslubunu çok beğendiğimi söylemeliyim. 

Kitap bir at taciri olan Michael Kolhlaas'ın adalet mücadelesini anlatıyor. Bunu yaparken olayı dramatize etmeyip gerçekçi bir anlatım benimsemiş yazar. Hikayede okuyucuyu taraf olmaya çağırmadan hak ve hukuk tanımayan derebeylik düzeni karşısında adalet arayan bir tacirin mücadelesi anlatılıyor. Kolhlaas önce maruz kaldığı adaletsizliğin telafisi için hukuki yollara başvuruyor, idari organlara şikayette bulunuyor. Ancak zamanla anlıyor ki hak ve hukuk kavramları herkese eşit uygulanmamakta.. Bunu gören Kolhlaas, artık J.J. Rousseau'nun 'toplum sözleşmesi'nin kendisi için geçersiz hale geldiğini, sözleşme öncesi sahip olduğu 'ilk ve doğal haklara' tekrar kavuştuğunu söyleyerek kendi adaletini kendi sağlamak için derebeylik düzenine baş kaldırıyor. Ancak bu başkaldırısında gene en büyük bedeli ödeyen de kendisi oluyor. 

Kitapta Martin Luther de yer almakta, Michael Kolhlaas hukuk mücadelesinin meşruluğunu kabul ettirmesinde ona yardımcı oluyor. Kitapta olaylar ilk sayfadan itibaren olağanüstü bir hızda gelişiyor. Öyleki yazarın "şu an üzerinde duramayacağım bazı nedenlerle.." şeklinde ifadeleri görünce insan şaşırmadan edemiyor. Yazar sanki bir edebiyat kitabı yazmıyor da yakın bir arkadaşına hararetli bir şekilde bir olay anlatıyor gibi yazmış kitabı. Bu hikayeyi Tolstoy yazsa her halde 1000 küsür sayfalık destansı bir roman çıkarırdı. Heinrich Von Kleist ise sadece 114 sayfada derinliğinden hiçbir şey kaybetmeden güçlü ve canlı anlatımıyla müthiş bir eser ortaya koyuyor. Tıpkı Yaşar Kemal'in 'İnce Mehmet'i, Sabahattin Ali'nin 'Kuyucaklı Yusuf'u gibi adaletsizliğe başkaldıranların büyüleyici mücadelesi bu defa Michael Kolhlaas'ta vücut buluyor..

Bir çok kez operaya, tiyatroya ve sinemaya uyarlanan bu harika kitap, okuyucuya gerçek anlamda sıradışı bir okuma deneyimi sunuyor.. Kayıtsız kalmamak lazım..

An extraordinary masterpiece of German literature, now in a gripping new English translation

Fraser Simons

Meandering and circuitous, spurring only boredom. The narration is all from a macro stand point. It’s far more ample at showing the Kafkaesque “virtues” of state values and operations than say, present anything of interest to compel a reader on—especially not a character. This goes granular in the most excruciating moments that could have, and should have, been truncated. 

The prose just aren’t good enough to keep something this tedious propulsive and the formatting is arranged to only make it feel even more ponderous. Completely arbitrary quotes for dialogue, wether exact or abridged. Walls and walls of text. Exchanges bitten down on like sickly medicine with no purpose. Horrible pacing. Worst of all, possibly: a no shit, Sherlock message point to continually drive home over any other aspect the author might have gestured at.

Alman tüccar Hans Kohlhase 1532'de Leipzig panayırına giderken, bir Sakson soylusu iki atına el koyar. Kendisine tazminat ödenmesi için mahkemeye yaptığı başvuru sonuçsuz kalınca, tüm Sakson soylularına açıktan açığa meydan okumaya başlar... 19. yüzyıl Alman edebiyatının en etkileyici yazar ve şairlerinden Heinrich von Kleist'ın ilk kez 1810'da yayınlanan Michael Kohlhaas adlı novellası, 16. yüzyılda yaşanmış gerçek bir olaydan yola çıkar. Birçok kez opera, tiyatro ve sinemaya da uyarlanan Michael Kohlhaas, insanların ve doğanın zorbalığı karşısında dayanma gücünü tüketircesine harcayan bir asinin haklarını savunmadaki kararlılığını ve egemenlerin acımasızlığını anlatır. Klasik Alman edebiyatının en "modern" yazarlarından biri olan Kleist'ın bu yapıtını, Bilge Uğurlar ve Türkis Noyan'ın ustalığa varan çevirileriyle sunuyoruz.

Isa s

Michael Kohlhaas is a classic in German literature. I found the book by accident and really enjoyed it.
Michael Kohlhaas tells the story of a horse-dealer of the same name, who encounters injustice by the rulers of his country and is determined to fight for his rights and obtain justice. When his law-suit fails to achieve the desired results he is even prepared to take up arms against. This story is based on real events that happened in Brandenburg and Saxony (both Germany) during the mid-16th century.
I could probably relate to the story all the more because I study law, so the legal problems that make up a large part of the story interest me on a professional basis as well. But I found it even more intriguing for the moral aspects it presents and the questions it raises. Where does one’s right to fight for justice end? While this is set in a time and society quite different from the present, I found that the questions and values presented in this book have not become outdated.
This is really a recommended read for everyone. And while I’m at it I have to praise the LibriVox narration once again. I listened to the German LibriVox solo narration, which was really good. I’ve also noticed that LibriVox also has an English narration of the book, but haven’t listened to that, so I can’t say anything about the quality of that version.

Michael Kohlhaas aus einer Chronik

Reviews