Devrim Devlet Demokrasi
DEVRİM Onun için neler neler demediler? Eylemin propagandanın kendisi olduğu noktadan Sovyetler’in Soğuk Savaş reklam hizmetine kadar devrim sözcüğü sözün bile çok ötesine geçip etimoloji ve sözlüklere sığmadı. Yerelden küresele bu kavramın en çok göze batan, kalabalık merkezi olan 1968, 1789’dan kendi zamanına kadar aynı zamanda devrimin de kronolojisini üzerinde taşıdı. Tarihyazımının, hatırlamanın geçmiş olaylar karşısında metodolojik durma eğilimi, geçmişi bir dizin içinde yorumlama refleksi… 1968’i bu tutulmalardan daha fazla dengeli biçimde yorumlayabilir miyiz? Sanıyoruz şu küçük felaketlerden birisi de devrim ruhunu taşıyan kalemlerin ve bakışların devrimlere yaptıkları tarihsel sondalarda bu dengeyi coşkuyla karışık bir tartı içinde değerlendirmeleri. Otorite ile hiç bağdaşmayan konularla tanışma, otorite ile sorun yaşamayan disiplinlerle –tarih, eleştiri ve sosyal bilimler gibi- gerçekleştiğinde bellek için kaçırılmayacak bir fırsat doğmasa da o konuyu, yani devrimi kuşatan atmosfere hiç de ters düşmüyor. 1968 Mayıs'ının Avrupa ile Amerika sözcü ve temsilcilerinden, günümüzden, gelecekten bakış yazıları... DEVLET Şimdiye kadar herhangi bir devleti yönetmemiş olan hiç kimseyi tanımadım. Nitekim, birilerinin iki ya da üç yıl, diğerlerinin altı ay, bir diğerlerinin de altı hafta yönetimde bulunan yöneticilerden bahsetmiyorum; kendi toplantılarında ya da akşam yemeklerinde, orduları, kiliseyi, adaleti, devlet hazinesini yeniden düzenleyerek kendi yönetim biçimlerini sergileyen diğer bütün insanlardan bahsediyorum. *** İnsanlar, kendi kendilerini yönetmeye nadir olarak layık oluyorlar. Bu mutluluğa sadece adalar da ya da etobur hayvanlardan kaçan tavşanlar gibi, dağlar arasında saklanan küçük toplulukların sahip olması gerekir, ama zamanla onlar da bulundular ve yok edildiler. (Voltaire) DEMOKRASİ Peki saf Atinalıların şu bin yıllık icadı demokrasi ne durumda dersiniz? Atinalılar için demokrasi, o dönemin toplumsal ve siyasal koşullarında, halk için halk tarafından yönetilen bir halk iktidarını ifade ediyordu. İyi niyeti kanıtlanmış insanların samimiyetle, içten pazarlıklı bazılarının da iyi niyetli görünme adına ileri sürdükleri bir görüşle sık sık karşılaşıyorum. Bu görüşe göre, gezegenimizin büyük çoğunluğunun içinde bulunduğu korkunç durum yadsınamaz bir gerçekse de, kişi haklarına tam anlamıyla ya da en azından tatmin edici bir biçimde saygı gösterilmesini sağlamak ancak genel bir demokratik sistem çerçevesinde mümkündür. Jose Saramago