Mayınlı Arazide Yürümenin Adı: Suriye'de Değişimi Zorlamak
Arap Dünyası’ndaki son gelişmeler, mevcut düzenlerinin yapısal nitelikleri tazelenmeden sosyal ve siyasi yapının eski usuller ile artık sürdürülemeyeceğini gösteriyor. Ortadoğu'nun en otoriter rejimlerinde bile liderlerin karizması sarsılıyor. Ne yapacağını bilemeyen bu liderler, ciddi bir ikilem içinde bir çıkış yolu arıyor. Kimisi taviz üzerine taviz verirken, kimisi de gücünü sonuna kadar kullanma yolunu seçiyor. Ancak son tahlilde değişim kaçınılmaz. A’dan Z’ye bütün liderlerin ve rejimlerin bu dalgadan etkileneceği aşikâr. Bu karmaşık ortamda gerek komşuluk ilişkilerimiz ve akrabalık bağlarımız, gerekse son 10 yılda hızlı bir şekilde geliştirdiğimiz ikili diyalog hesaba katıldığında, yoğun bir şekilde üzerine eğilmemiz gereken ülkelerden biri Suriye olarak karşımıza çıkıyor. Bu verilerden yola çıkarak USAK Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi uzmanları Osman Bahadır Dinçer ve Gamze Coşkun'un hazırlamış olduğu "Mayınlı Arazide Yürümenin Adı: Suriye'de Değişimi Zorlamak" adlı rapor yayınlanmıştır. Rapor, Türkiye açısından doğru tahlil edilmesi gereken en önemli ülke olan Suriye’yi konu edinmektedir. Zira gelinen noktada Türkiye’yi en yakından ilgilendiren ülke Suriye’dir. Bölgedeki değişimi en doğru okuması gereken ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bu anlamda Türkiye, olayları doğru okumanın ötesinde uygulayacağı isabetli politikalarla kimi zaman mücadele zemininin kaymasını engelleme potansiyeline de sahip bir ülkedir. Son yıllarda izleyegeldiğimiz politikaların bir sonucu olarak Suriye’de sağlıklı ve güvenli bir geçiş sağlanabilecek mi, yoksa yapılan onca siyasi, ekonomik ve kültürel yatırımlar heba mı olacak? Suriye üzerine olan tüm tartışmalar son tahlilde bu noktada düğümleniyor. Bu süreçte Türkiye’nin nasıl bir politika izlemesi gerektiği, olayların Türkiye’ye bakan en önemli boyutunu oluşturuyor. Bu sorulara cevap verebilmek ve akıllardaki tereddütleri giderebilmek için Suriye’yi kapsamlı bir şekilde ele alan sağlıklı bir okuma yapabilmek büyük öneme sahip. Bu rapor, önceki analiz ve raporlarda olduğu gibi Arap Dünyası’nda yaşanan olaylar meydana gelmeden önce ve devam ederken, USAK araştırmacıları tarafından Türk ve Arap aydınlar, entelektüeller ve sıradan halk ile yapılan mülakatlardan elde edilen bilgiler ışığında hazırlandı. USAK uzmanlarınca daha önceki dönemlerde kaleme alınan rapor, analiz ve köşe yazıları da bu çalışmada kullanıldı. Ayrıca Suriye çalışan yabancı uzmanların görüşlerine de yer verildi. Genel itibarıyla görüşülen Suriyelilerin isimleri, kişilerin kendi istekleri doğrultusunda gizli tutuldu. Özellikle Suriye’deki korku kültürü ve yaygın istihbarat ağı hesaba katıldığında, görüşlerini bizlerle paylaşan Suriyelilerin kaygılarına hak vermemek mümkün değil. Ayrıca Suriye’deki izlenimlerini bizimle paylaşarak rapora katkı sağlayan Mustafa Güvenç’e de teşekkür ederiz. Bu çalışmanın hedefi, Türkiye’nin en uzun kara sınırını paylaştığı komşusu Suriye’de yaşananların daha iyi anlaşılması ve bu doğrultuda isabetli politikaların oluşturulabilmesi için zemin sağlamasıdır.