Hüdayinin Ziyafet Sofrasından
Hiç şüphesiz bizim burada ele aldığımız dramatik vak’alar, kupon bir kumaş gibi tek değildir. Toplumumuzda onların her gün binlerce benzeri yaşanmaktadır. Kıymetli okuyucularımız, içinde yaşadıkları çevreyi bir mâneviyat doktoru firâsetiyle ve dikkatle müşâhede ederlerse, bunların pek çok benzerleriyle karşılaşacaklardır. Çünkü bunlar, hayal mahsûlü değildir. Biz, çeflitli mânevî hastalık türlerinden birer örneği ele alarak, bunlar muhtelif hâdiseler etrâfında birleştirmekten başka bir şey yapmadık. Eserimizde bilhassa Hak dostlarının “Hâlık’ın nazarıyla bütün mahlûkâtı kucaklayan” engin şefkat ve merhametini hulâsa olarak ifâde etmeye çalıştık. Zîrâ Hakk’ın merhamet tecellîlerinden nasîb almış sâlih bir gönül, sırf kendi kurtuluşuyla yetinmeyip etrâfında kurtaracak bîçâre gönüller arar. Çünkü kendini, başkalarının kurtuluşundan da mes’ûl hisseder. O, dâimâ dertlilerin ve bîçârelerin dert ortağı ve dermânı olmaya çalışır. İnsanları ve mahlûkâtı Allâh’ın emâneti olarak telâkkîeder. Onlara İslâm’ın güler yüzüyle tebessüm eder.