Fragmanlar
Herakleitos (MÖ yaklaşık 540-480): Sadece Antik Yunanda değil, tüm felsefe tarihinde en önemli ve en etkili filozoflardan biridir. Öğretisinin farklı unsurları kadar tarihsel yönü tartışmalı olan teatral kişiliği de onu çağlar boyunca anılan ünlü bir figüre dönüştürmüştür. Yaşamıyla ilgili bilinenler diğer Sokrates öncesi filozoflar gibi kendinden sonraki yazarların yazdıklarına dayanmaktadır. Kapalı bir dil kullandığı için “karanlık” olarak anılan Herakleitos kendisini insanların da parçası olduğu kosmosun oluşumu ve yapısıyla ilgili en önemli hakikate ermiş olarak görür. Kosmosunda geçerli olan üç temel önerme vardır: Karşıtlar birbiriyle uyumludur, her şey sürekli devinim ve değişim halindedir, kosmos her daim canlı kalan ateştir. Hem fiziksel hem de ruhsal değişim süreçlerini tek bir dönüşüm öğretisiyle açıklayan filozof, insan yasalarını tanrısal logosla ilişkili görmüş ve politik aklı tanrısal logosla birleştirerek felsefede etikle fiziği ilk defa birbirine örmüştür. “Bireye karşıtların birlikteliğini ve uyumunu anlatmak, diğer Sokrates öncesi filozofların çoğunda olduğu gibi, bir ölçüde onu doğadaki süreçleri anlamaya davet etmektir. Bu, bireyi olayları tanrıların istek ve davranışlarıyla açıklama eğilimden kurtararak ona sorumluluk duygusunu kazandırmak anlamını da taşır. Nitekim Herakleitos insanın karakterinin (ἦθος) onun kaderi (δαίμων) olduğunu söyler [D118]. Burada δαίμων basitçe insanın ‘kişisel kaderi’dir, evrensel ama dışsal nitelikli bir talih veya kader olgusunun değil, bireyin kendi ‘karakter’inin şekillendirdiği bir kaderdir bu. Bu yüzden Herakleitos insanlara, karakterlerini ve davranışlarını olumlu yönde değiştirmelerini ve böylece yazgılarını şekillendirmelerini sağlayacak temel ilkeler sunar: Kibir yangından daha hızlı söndürülmelidir [D119], kişisel cehaleti gizlemek sergilemekten daha iyidir [D120], ölçülü olmak en büyük erdemdir [D121], bilgelik hakikati söylemek ve doğayı anlayarak ona uygun hareket etmektir [D121].”