Veba Geceleri

Veba Geceleri

Orhan Pamuk2021

Deep cut – we couldn't find a description for this book.

Sign up to use

Reviews

Photo of Bilge Ince
Bilge Ince@bilge
4 stars
Jun 24, 2023

Orhan Pamuk’un gerçek olduğuna inandığım Rodos ve Girit arasına konumlandırdığı 'hayali' adasında geçen bir Osmanlı’dan kopma, veba ve Hürriyet hikayesi.. Kitabı okurken, adanın sokaklarında gezinip, çeşit çeşit bitki-çiçek ve ağaçlarının kokusunu dahi duydum, varlığından asla şüphe etmedim (öyle ki kitap bitince Minger diye bir yer olmalı diye Google’ladım). Öyle doyurucu ve güzel bir anlatım ki ben 1901 yılında Minger adasını ziyaret ettim. Romanla ilgili tek negatif yorumun sürekli tekrara düşüp kopmama sebep olması. Daha kısa olabilirdi çok da güzel olurdu. Pakize Sultan Kraliçeye selam olsun. Yaşasın Minger! Yaşasın Mingerliler! Yaşasın Hürriyet!

Photo of Ozge Kara
Ozge Kara@ozgevon
4 stars
May 25, 2023

Normalde Orhan Pamuk romanlarını en fazla bir hafta içerisinde okurken bu romanı 20 günde, her gün en az bir saat okuyarak, ancak tamamlayabildim. Dilbilgimin iyi olduğunu iddia edemeyeceğim ama - benim fark ettiğim kadarıyla - yanlış virgül kullanımı ve uzun cümleler romanı okumayı benim için çok zorlaştırdı. Bir yorumda bunun özellikle yapılmış olabileceğini okudum, olabilir. Yine başka bir yorumda romanın temposundan bahsedilmişti ki kesinlikle katılıyorum. Romanın temposu ortalarına doğru çok yavaşlarken sonlara doğru takip etmeyi zorlayacak kadar hızlanıyor. “Yıllar Sonra” kısmı ise korkunç. Keşke olmasaydı dedim kendi adıma. Bu bölümde verilen bilgilerin bence romana pek bir katkısı yoktu. Özellikle son 20 sayfa bence romanın kalitesini düşüyor. Belki de bir yazım oyunu olabilir, bilemiyorum. Minger adasının Osmanlı’dan ayrıldıktan sonraki tarihini ben günümüz Türkiye’si tarihine benzettim. (Cumhuriyet-Siyasal İslam) ama elbette tam olarak Türkiye’yi yansıtmıyor. Ben yeni nesil romanlarda bu anlatım oyunlarını çok seviyorum. Bence bir romanın iyi bir roman olabilmesi için ya yenilikçi bir yapısının olması ya da şahane bir konusunun olması gerekiyor. Orhan Pamuk’un yine üzerine çok çalıştığı belli ama yeni dönem Orhan Pamuk kitaplarından Kafamda Bir Tuhaflık’la kesinlikle aynı kalibrede değil. Bu kitabı okurken maalesef Kafamda Bir Tuhaflık’ta hissettiklerimi hissedemedim. Son olarak acaba niye Veba Geceleri de Veba Günleri değil? Olayların çoğu gündüz oluyor. Sanırım uzunca bir süre bu kitaba Veba Günleri diyeceğim.

Photo of Ender Ahmet Yurt
Ender Ahmet Yurt@eayurt
4 stars
Aug 4, 2022

Covid-19 pandemisinde bu eseri okumak, eseri anlamak için daha iyi bir zaman oldu diyebilirim. Karakterlerin içinde bulundukları durumu daha iyi anlayabilmek ve kendimi onların yerine koyabilmek daha rahat oldu. Tabi ki daha iyi bir zamanda eseri okumuş olabilmeyi isterdim. Aslında üç buçuk yıldız verecektim. Nedeni ise kurgu ne kadar iyi ve güzel olsa da çok fazla tekrar var ve sonu bir türlü bitmeyen farklı hikayeler ve olaylar ile durmadan dallanan bir akış var. Zaman zaman bütüne bir faydası olmayan, uzatılmış detaylar kitabın büyüsünü bozduğunu düşünüyorum. Karakterlerin olaylar içersindeki davranışları ve düşünceleri belki daha sade olabilirdi. Kitap uzun olsun diye mi bu kadar çok yazıldı bilemiyorum ama ben zama zaman detaylarda boğuldum okurken. Güzel yanları ise çok güzel kurgulanmış ve cidden (sanırım detaylar bu yüzden var) karakterler ve mekanlar iyi bir şekilde okucuya aktarılıyor. Yaşanan olayları okurken kendinizi orada gibi hissedebilirsiniz ve zaman zaman da bu sizi rahatsız bile edebilir. Ben yazarın, okurlara bu hissiyatı iyi verdiğini ve bizleri kurduğunun dünyanın içine çektiğini düşünüyorum. Daha önce Orhan Pamuk okumadığım için yorum yaparken belli noktalarda yanılıyor olabilirim. Başka Orhan Pamuk eserlerini değerlendirip, belki bu eseri tekrar yorumlamak gerekiyor.

Photo of Sine
Sine@sinelit
4 stars
Mar 18, 2022

minik bir orhan pamuk kitap kulübü kurup "orhan pamuk drinking game" geceleri organize edesim var. her köpek çetesi belirdiğinde, her "bazan" dendiğinde, her yeni evli çift sevişmesinde birer küçük shot; orhan pamuk bir karakter olarak belirdiğinde üçer shot! şakası bir yana, bu her romanında gördüğümüz malum izler olmasa, isimsiz verip okutsalar, orhan pamuk romanı olduğunu anlamam hayli zaman alırdı herhalde. benim sevdiğim romanlarındaki o büyü maalesef yine hiç yoktu bu romanda da. daha önce de başka bir yerlerde yazmış olabilirim, ben orhan pamuk külliyatını çoğu okur gibi nobel ile değil, masumiyet müzesi ile ikiye bölüyorum. masumiyet müzesi de en sevdiğim üç romanından biridir. o büyünün, atmosferin tamamen hakim olduğu bir romandır. bu tür romanları okurken sanki tansiyonunuz düşmüş veya çakırkeyifmiş gibi hafif bir baş dönmesi gibi bir his yaşarsınız, yani benim ve yakın çevremde orhan pamuk seven arkadaşlarım için böyle en azından. ama bu büyü yok diye masumiyet müzesi'nden sonraki diğer romanlarla da bir tutacak değilim bu romanı elbette. buradaki sıkıntı -sıkıntı demeyeyim de işte, anladınız- çok fazla bilgi yoğun bir roman olduğu için hikayenin arka planda kalmasına ve akmamasına sebep olması benim için. öte yandan o bilgiye hayran kalmamak da elde değil, yılların emeği olduğu, nasıl bir birikim olduğu her satırda kendini belli ediyor. tabi bir de gözardı edilemeyecek bir salgın ortaklığı var ki; hem 120 yıl öncesinin farklılıkları, hem de bazı şeylerin hiç değişmediğini görmenin üzüntüsünü yaşattığı için de eşsiz bir roman oluyor. kurguyla, karakterlerle ilgili hiçbir sıkıntı da yok bu arada. dediğim gibi, söz konusu bir orhan pamuk romanı olunca -özellikle bazı romanlarını aşamayan- obsesif bir okuru olarak o malum esrarengiz havayı arıyorum. bulamamış olmam birazcık kalbimi kırsa da romanın çok iyi bir roman olduğu hususunda hakkını da teslim etmemezlik edemiyorum.

Photo of cenk karagören
cenk karagören@cenkk
4 stars
Mar 9, 2022

Orhan Pamuk’un Nobel sonrası en iyi romanı yorumlarına katılıyorum. Ancak Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Kar gibi zirve romanlarından fersah fersah uzakta olduğu şerhini de düşmem lazım. Son romanları gibi çok hikaye odaklı, kör göze parmak ve bize değil yabancılara. Kara Kitap, Kar, Benim Adım Kırmızı gibi başyapıtlardaki derinlikten çok uzak bir metin. Çok hikaye odaklı. Alegori ve göndermeler de eskisi kadar sağlam, orijinal ve derinlikli değil. Bu edebi dehasının zayıflamasından mı yoksa yabancı okuru düşünmesinden mi tartışılır. Bence ikincisi. Orhan Pamuk’un alametifarikası postmodern anlatıcı oyunları bu romanda da var ama örneğin Kafamda Bir Tuhaflık’taki yaratıcılıktan çok uzak. Metine çok ciddi bir katkısı da yok bu oyunun. Daha çok kendisine yönelik muhtemel tepkilere karşı savunma amaçlı örülmüş bir duvar gibi. Yalnız romanın çok ciddi bir tempo sorunu var. Çok iyi başlıyor, ortalarda ciddi düşüyor sonlarda da insanın zaman zaman yetişmekte zorlandığı bir tempoya çıkıyor. Düştüğü yerlerde de ne diyeceğini, ne anlatacağını bilmediği için çok bocalıyor. Lafı geveleyip çok tekrara düşüyor. Dil konusu burada tartışılamayacak kadar uzun. Sadece yazarı, danışılanları ve yayıncısı tarafından bu kadar önem verilen bir kitapta bu kadar basit dil yanlışlarının olması gözden kaçırma ya da ihmalkarlık olamaz. Ben OP’un bilerek yaptığını düşünüyorum. Sebebi tartışılmalı. Hayali bir ada yaratma kısmında Orhan Pamuk’un dehası ortaya çıkıyor. Romanın bahsinin geçtiği her yerde “hayali” vurgusu yapılmasa hemen herkesin gerçek sanacağı bir ada yaratmış Orhan Pamuk. Yaratırken de eğlendiği çok belli. Aldığı keyif yer yer metine de yansımış. Gelelim gerçek kısmına. Osmanlı’nın çöktüğü dönemi çok iyi yansıtmış. Zaten bir Orhan Pamuk romanı iyi de olabilir kötü de ama asla çalışılmamış olamaz. Döneminin neden geri kaldık, azınlıklar, din, milliyetçilik, laiklik gibi tartışmalarını biraz çiğ de olsa iyi işlemiş. Sürekli bahsi geçen Abdülhamit’in tasviri, benim okuduklarıma göre yerinde. Tepki gelecektir tabii ama bu tasvirin de inanılmaz cesur ya da tabu yıkıcı olduğunu düşünmüyorum. Hatta ben siyasal İslam’ın ideolojisini köklendirdiği Abdülhamit konusunda daha cesur olmasını beklerdim. Yani bugün evliya mertebesine getirilmek istenen ve hiç toprak kaybetmedi gibi yalanlarla yüceltilen Abdülhamit için müstebit ya da baskıcı demek yeterli mi. Bir de Abdülhamit’i siyasal İslam'ın “kaşifi” gibi yansıtmanın gerçekten orijinal bir fikir olduğundan emin miyiz. Bir de biraz kişisel bir şey, ben ufaktan da olsa bir günah çıkarma beklemiştim Orhan Pamuk’tan. Cumhuriyet eleştirisine (ki haklıdır ve lazımdır) o kadar takıldık ki bu arada siyasal İslam’ın yaptıklarını kaçırdık minvalinde bir özeleştiri beklerdim kendisinden. Maalesef yoktu.

Photo of Muriel Trystero
Muriel Trystero@trystero
4 stars
Feb 3, 2023
Photo of Oguzhan Cakmak
Oguzhan Cakmak@omc345
4 stars
Oct 4, 2022
Photo of Ceren Hasanoğlu
Ceren Hasanoğlu@ceren
3 stars
Mar 18, 2022
Photo of Kemal Gökhan Ulusoy
Kemal Gökhan Ulusoy @drkgulusoy
4 stars
Mar 11, 2022
Photo of Ferit Tenöz
Ferit Tenöz@ftenoz
3 stars
Mar 8, 2022
Photo of Umut Doğan
Umut Doğan@umutdogan
2 stars
Feb 28, 2022
Photo of Faruk Demircioglu
Faruk Demircioglu@demfaruk
3 stars
Feb 27, 2022
Photo of Yusuf Ziya Karabicak
Yusuf Ziya Karabicak@yzkbicak
3 stars
Feb 16, 2022