Reviews

aslında illa bir serinin parçası değil, ve tek başına da gayet okunabilir bir kitap; ama Ben, Claudius'un devamı olarak düşününce, ve ona beş yıldız verdiğimi hesaba katarak, bu kitaba beş yıldız vermek içimden gelmedi. şimdi dan diye bu cümleyle başlayınca sevmemişim gibi oldu. öyle değil. ben, claudius, roma imparatoru claudius'un hayatının imparator olana kadarki dönemini anlatıyor; bu kitap ise tahta geçişiyle başlayıp ölümüne kadar devam ediyor. dolayısıyla ister istemez kıyaslıyorsunuz. ben bu kitapta, imparator olmasından mütevellit hayatındaki meselelerin çeşitlenmesini yazarın tam anlamıyla kotaramadığını düşündüm maalesef. başta "bu karakteri tanımanız lazım" diye anlattığı herodes agrippa ve hayatı değil bu arada kastım. bilakis o kısım çok akıcıydı. bir de isa'nın kudüs'te ortaya çıktığı döneme denk gelen anlatılar, bulgakov'un usta ile margarita'sındaki ilgili kısımları hatırlattığından normalde alacağımdan daha da büyük bir keyif aldım. öte yandan claudius'un kendi hayatını anlattığı kısımda esas hikayenin yanında vermek istediği konuları "bir de şöyle bir şey var, anlatıyorum", "böyle bir mektup gelmişti, aynen copy pasteliyorum" tarzı geçişlerle vermesi, özellikle ilk kitaptaki kusursuz anlatıyı düşününce beni biraz üzdü, ne yalan söyleyeyim. ama çok da büyük bir dert değil tabi bu, her haliyle çok keyifli bir kitap tanrı claudius. zaten, "claudius'un şöyle şöyle anlatması" diyorum yukarıda fark ettiyseniz... cümleyi yazınca kendime güldüm. her ne kadar bir Hadrianus'un Anıları değilse de, roma imparatorunun ağzından imparatorluğu, bu imparatorluğu yönetmenin zorluklarını, etrafındaki çeşit çeşit insanı, ağrılarını filan, ne bileyim her şeyi çok güzel anlatmış. sanki kendi anlatmış. ikna olmamak elde değil. her neyse. bir karakter olarak claudius'la zaman geçirmiş olmaktan ziyadesiyle memnunum. gerisi boş laf.