AHA (Aylık Dergi) OCAK SAYISI
Değerli Okurlar... Uzun süren hazırlıklardan sonra yepyeni ve farklı bir dergi ile karşınızdayız. Bu dergi sizin derginiz... Bu dergide siz olacaksınız.... Bu dergide Karadeniz olacak... Karadeniz coğrafyasını birinci elden okuyacaksanız... Karadenizin böyle bir dergiye ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bizi takip ettikçe göreceksiniz... Daha bu ilk sayımızda belki de birçok eksikliğimiz oldu, aha Karadeniz’de tüm Karadenizi kucaklamak için yola çıktı... Kucaklayacağız da... Bu çoğrafyayı herkesle yaşamak istiyoruz... Bizi her sayı bekleyen okura karşı sorumluluğumuzu biliyoruz. Profesyoneliz ama Amatör bir ruhla çalışıyoruz. Pekçok kültür ve etnik grubun kaynaştığı Anadolu potasında nice güzel değerler gelişip harman olmuştur. Bu harmanın oluşturduğu kültürel mozaik ulusumuzun ana temelidir. Sevmek, sevebilmek için herşeyden önce gözlemlemek, algılamak ve anlamak gerekir. Hele koca bir ulus ve onun coğrafyasıyla söz konusu olan, sadece söylenenler, mitoslar nereye kadar götürebilir insanı ? Değişimlerin ses hızıyla oluşmaya yüz tuttuğu bir dönemde. Güncel yaşam koşullarının ağırlaştığı çağımızda iyiye, güzele ulaşmanın aydınlık yolunun öncelikle doğru bilgilenmekten geçtiğini unutmamalıyız. İletişimi akıl almaz araçlarının gelişmişliği, buna karşın medyanın insanoğlunu düdükle hareket eden robotlar boyutuna ulaştığını gözden kaçırmamalıyız. Anadolu'nun dört bir tarafına işçi yetiştiren, emekçi yollayan Karadeniz bölgemiz son yıllarda nedense hep yeşiliyle anlatmaya başlandı. Oysa yeşilin yanında, mutfak kültürü, horonu, evinin sukutuna gömülen çocuğu, yerleşim koşulları, özgün mimarisi, tarih ve nice gizleri vardır. Karadeniz Kültürünü yakından tanımak gençlik iksiri gibi güç verir. İnsana -yaşamı, paylaşımı, sevgiyi çok daha anlamlı kılar. Yeşili, kaplıcayı kendine özgü mimarisi ve tarihiyle Karadeniz yaylalarını algılamak, tanımak yaşama farklı bir tad katar. Bozulan doğayı, onu bir kurt gibi kemiren insanoğlunun arka yüzünü gösterir. Ademoğlunu utandırır, insan olduğunuza utanırsınız. Karadeniz yaylalarında, mıhlaman başında oturan kişi sofralarda ve halaya duran tulumun, kemençenin eşliğinde , kartal yuvası tepelerde ve kendiliğinden geçmişçesine, uçarcasına aşarsa Karadeniz yaylalarını, uyandığında uykusundan kendi kendine, suçlu ayağa kalk diye seslenebilir insanoğlu kendisine. Bir yanda boz bulanık sahra, diğer yanda toprak damlı evler, tandıra dönen kuyular ve alabildiğine sükunet... Hırçın deniz, hoyrat dereler, bulut yüklü ufuklar, çıra kokan konaklar, çamdan çime her ton yeşil ve olabildiğine hareketli. Dağın bir yamacında ağır ağıt inleyen sazlar; kavruk, ezik, küskün insanlar; öbür yamacında cıvıl cıvıl neşe, kabına sığmayan kemençe kemençe eşliğinde oynanan oyunlar. İşte Zıgana sadece yollara değil tarihe, iklime ve bitki örtüsüne geçittir... Farklı insanlara ve değişik kültürlere geçit ! Karadeniz’li ya dalgalara boğuşur ya da uğraşır yamaçlarda. Kimi uçsuz denizlere açılır, kimi çekilir ıssız vadilere. Ne hikmettir bilinmez, dostlukta sınır tanımayan bu sıcak kanlı insanlar evlerini kuytulara kurar ve başlarına buyruk yaşarlar. Karadeniz kabına sığmaz. O daima telaşlı, daima hırçındır. Yüzlerce tonluk dalgalarla sahili döver. “Hani” bırakın yine geleceğim” der gibi...Ve yine bir saldırı için soluk toplar. Ama kimseyede zarar vermek istemez. Bu iklimin çocukları deryanın hep sevimli yüzünü görürler. KARADENİZ'İ, bizler uzaktan mitolojik söylencelerle tanımaktan vazgeçip bu güzel yerleri ve bu güzel insanları tanımalıyız.. Bu derginin birçok özelliği var Sloganlaşmış "Daha iyiyi, daha güzeli" arayan ve Bölgenin nabzını tutabilecek. Gösterişsiz, sade ama insanımızın değerlerine sahip çıkan ilkeli ve seviyeli bir dergi olması... Aydınlık bir Gelecek için. Bu ülkeyi seven, onun için hayatını bile vermekten çekinmeyen insanımızının yaşama alanı... Özgürlüklerin rahatça kullanabilldiği bir alan... Burada insanımıza ait her değer hayat bulur... Güveniyoruz, İnanıyoruz... Yüzünü modern dünyaya çeviren aydınlık bir gelecek için; ahaKaradeniz’de “Önce insan” ilkesinden hareketle tüm insanlık değer bulur... İşimiz yayıncılık... Olayları, yalın haliyle okurlarmıza yansıtmak, çarptırmadan, ajite etmeden ve okura yanlış kanatler uyandıracak sapmalara izin vermeden, Görüş empoze etmenin, insanlara ve kurumlara yaftalar yapıştırmanın, ya da karalamanın görevimiz olmadığının bilincinde her sayımızı bekleyen okura karşı en önemli görevimiz olduğunu biliyoruz. Bu topraklarda hayat bulan bütün değerlerin üzerinde yükselen bir değer olmak istiyoruz Klşelerin, düşmanlıkların, saplantı tariflerin ve kavgaların dışında bir çizginin temsilcisi olmak istiyoruz . Ülke zenginliklerinin hepsinin bir arada, birbirine karşı saygı ve anlayışla yaşaması ilkesine bağlı kalacağız . Bu nedenle her tür çeşitliliğin yansımasına sonuna kadar yer vereceğiz. Özgür düşüncenin özgün sesi olma cesaretini göstererek, Bölgenin kültürel ve sosyal enginliğini sizlerle paylaşacağız .. Biz herkesle Karadenizi yaşamak istiyoruz. Biliniz ki ahaKaradeniz’de sizi yansıtır. Geçmişle gelecek arasında bir köprü kurabilme uğruna buradayız... Karadenizi hep beraber yaşama yaşatmak uğruna çıktığımız bu zorlu yolda bizleri yalnız bırakmayacağınıza inancımız sonsuzdur... Bu dergi sizin derginiz Uzun söze ne hacet; burası yeşilliklerin gelin gibi süslediği Karadeniz, Burası baştanbaşa Karadeniz, bu coğrafyayı sizlerle paylaşmak istiyoruz, sizlerle yaşamak istiyoruz.. Çıplak bozkırlardan, yemyeşil ormanlara; dantel gibi koylarda, doruklarından kar eksik olmayan görkemli dağlara kadar böylesine güzellikleri sinesinde barındıran bir bölgenin insanlarıyız, aynı anda dört mevsimi yaşayabilen kaç bölge var dünyada ? Doğanın çömertliği insanın başını döndürecek kadar güzel. Bir gezgin için cennet sayılabilecek bir yer Karadeniz, geçmişi efsanelerle kucaklaşan o yörenin sakinleri... isteyenler buyursun buralara gelsin, misafirimiz olsun… Bu dergi hem aktüel, hemde popüler Bu dergide Hayat’ın anlamı konuşulur, Bu dergide Hayat’ın anlamı yazılır... Bu dergide “ÖNCE İNSAN” düstürü ilehareket edilir...Bu dergide herkes hak ettiği yeri ve değeri bulur... ahaKaradeniz’i seveceğinizden, keyifle okuyacağınızdan eminim. Önümüzdeki sayı buluşmak dileğiyle Hoşçakalın, Sağlıcakla kalın Eren SARI AHA (Aylık Dergi)